Biraz Sohbet ve Blog Tanıtımı

Gece iyi uyuyamadım nedendir bilmiyorum. Sabah da erken kalkmak durumundaydım çünkü ders seçimim vardı. Seçmeli derslerin kontenjanı sınırlı olduğundan kapan alıyor gibi bir durum var ortada. Ben de hızlı davrandım haliyle. Bir tane üstten ders ile yaz stajını seçtim extra olarak. Belediyede yaparım diye düşünüyorum stajımı. Umarım güzel olur.

Dün kardeşimin kankiştoşları bizde kaldılar. Üç ergen kız yanyana gelince kakara kikiri bol oluyor. Bu durum hoşuma gitse de kendimi yaşlanmış gibi hissettim onların yanında. Abla değil de teyze moduna bağlıyorum hemen. Bir de bunlar youtubedan video izliyorlar sürekli. Yok enes batur yok orkun ışıtmak bilmem ne diyorlar. Duymadığım, bilmediğim isimler değil ama öyle birkaç video dışında izlemişliğim yok. Aynı zamanda hepsi minecraft oynuyor. Yani muhabbetleri de hep teknolojik şeyler. Bizim zamanımızda öyle miydi...

Bugün alışveriş merkezine gideceğiz. Annem, kızlar, ben. Kızlar oyun salonunda vakit geçirmek istiyorlar. Benim de bot bakmam gerek. Çünkü geçenlerde ayağım bir güzel burkuldu ve botumun topuğu bağımsızlığını ilan etti. Hem gitmişken birkaç parça üst baş bakayım. Bırakın alışverişi ne zamandır beş kuruş para bile harcamıyorum. Gün, para harcama günüdür! (Harcayamadı)

Gelelim asıl konuya. Benim çok güzel şeyler yazacağına canıgönülden inandığım bir arkadaşım aramıza katıldı geçen gün. Hoşgeldi, sefalar getirdi. Umarım okumayı ve yazmayı sevdiği kadar buraları ve bizleri de sever, sever de bol bol yazar. Çünkü biliyorum ki aklındakileri yazıya dönüştürdükçe keyifli hikayeler ortaya çıkacak. Aksi takdirde hem ben hem de Marki çok üzülürüz. Marki kim mi? Marki bize anlatılacak olan hikayelerin hayali kahramanı. Onu daha yakından tanımak istiyorsanız buyrun sizi şöyle alalım: 

Markinin Kalemi