"Al bu elmayı Nezahat" diyebilirdim, "sende bu ad oldukça istersen sıfır numara kel, istersen at kuyruklu olurum. İnce bıyıklı tek dişi altın olurum. Meftun olurum, meczup olurum. Uzaklara bakarım, çıtımı çıkarmam. Nasıl söyleyeceğimi bilmem susarım. Susmak üzerine konuşmak gerekse, beni çağırırlar, oturur susarım. Dolmabahçe saat kulesiyle, Çırağan Sarayı ile konuşurum. Duvarlara yazılar yazarım gizli gizli: 'Albayım beni Nezahat ile evlendir.' Sülüs yazarım, kufi yazarım, latin yazarım. Gotik yazamam. Yağ satarım, bal satarım, ustamı öldürür ben satarım. Yemeden içmeden kesilir, alık olurum. Adımı sorsan duymaz olurum. Kötü olurum, iyi olmam Nezahat. Ya bu adı değiştir ya da al bu elmayı. Bende sevdiklerince terk edilme endişesi, kafayı yemeye meyyal haller var. Al bu elmayı Nezahat. Yüzünde göz izi var."
Müzeyyeni bilir misiniz? İlhami algörün bundan önceki romanında bahsettiği müzeyyen. Fakat müzeyyen bu derin bir tutku diyor hani yazarımız. Hah işte orada kafayı hikaye yazmaya takan bir adam vardı baş karakter olarak. Bu kitapta da o hikayenin kahramanı anlatılıyor. Müzeyyendeki yan karakter nezahatte baş karakter olmuş anlayacağınız... Ama bu karakter kendi başına davranabilen bir kahraman olmak istiyor. Hikayeyi kendisi kuracakmış yani. Bir sarışınım olsun bu hikayede diyor ve sarışınımız nezahati arıyor her yerde.
Buraya kadar iyi güzel lakin anlatımdaki zaman geçişleri, kurgusal atlamalar ve bunların sebep olduğu anlam bütünlüğünden mahrumluk beni kitaptan epey soğuttu. O kadar ki üsluptaki serbestlik beğenmiyorsan okuma lan der gibiydi. Tabii kitap benle lanlı lunlu konuşunca sinirlenip sonunu getirdim. Sonra da bir baktım ki kitap baya olumlu yorumlar almış okurlar tarafından, pek kılçık atan yok. Ama ben sevmedim arkadaş. Akmadı yani bende. Neyse artık, yazıyı güzel bir alıntıyla bitireyim de hem ağzımız tatlansın hem de kitap bana küsmesin.
“İpi kopmuş bir uçurtmayım”, derdim kendi kendime ve bir uçurtma için en güzel uçuşun, ipi kopukken olabileceğini düşünürdüm. Bazıları buna “düşme hali” diyebilirdi. “Ağaç dallarına ya da elektrik tellerine takılmadan önceki düşme hali.” Umursamayabilirdim. Onlar benim elma büyüsünde olduğumu, onun yüzünden başka bir şey görmediğimi, saatlerce onu seyretmenin, ondan söz edildiğinde asla dolmayacak bir kuyu açlığıyla dinlemenin ve dolup dolup geceleri oyalanmak için eşşek kulaklı bir kralın hikayesini sabahlara kadar ezberden tekrar etmenin nasıl bir şey olduğunu bilmeyebilirlerdi. Sorsalar söylerdim.” “Vallahi,” derdim, “bende bilmiyorum bu kadar derine tüpsüz nasıl daldığımı göğsümde bir ağırlık hissetmeden.”
İlhami Algör okumadım... Merak ediyorum... Kalemine sağlık... Sevgiler...
YanıtlaSilBaya farklı bir tarzı var, teşekkürler benden de sevgiler :)
SilÇok merak ettiğim bir kitap
YanıtlaSilUmarım okur da beğenirsin :)
SilKitabı okudum şimdi bitti güzeldi ((:
SilSevdin demek :)
Silİsmi de değişik ayy :) Merak edilesi bir kitap okumam gerek ^_^
YanıtlaSilSen bu aralar iyi okuyorsun zaten bunu da oku :)
SilNe yazarı ne kitabı duymamıştım. Şimdi sen böyle yazdın ya, okumadan soğudum. Ne biçim şey önyargı.
YanıtlaSilBundan sonra sadece sevdiğim kitapları mı yazsam napsam böyle önyargı oluşturmuş olmak hoş olmadı sanki :)
SilBu yazarı hiç okumadım ama anladığım kadarı ile tarzı bana da hiç uygun değilmiş Naz.
YanıtlaSilÇok değişik bir tarzı olduğundan uygun olma ihtimali biraz düşük kalıyor :)
SilMüzeyyen beni etkilemişti, filmini de izledim, Nezahat'in hikayesini de en kısa zamanda okumak isterim :)
YanıtlaSilFilmini seveceğime garanti veriyorum ama kitap ııı-ıhh :)
SilHiç okumadim bu yazari. Bloglar sayesinde bir sürü kitaptan haberim oluyor.
YanıtlaSilKesinlikle bloglar fikir almak için iyi bir kaynak :)
SilAlıntıladığın iki bölüm bile farklı kalemlerden çıkmış gibi ama girişe bayıldım. Okumayı deneyeceğim :)
YanıtlaSilBen de bayılarak okudum o kısımları :)
Silismi güzel kitabın müzeyyen de ne güzel isim ama tamam okumam :)
YanıtlaSilHahaha aynen müzeyyen ismi nedense çok farklı ve özel geliyor bana da :)
SilLan kelimesini okuyunca şöyle bir durdum! Daha burada duruyorsam kitabı elime alınca ne hale geleceğimi düşünemiyorum bile...
YanıtlaSilMüzeyyen'i merak ediyor ve uzun zamandır almayı düşünüyordum. Şimdi bir de Nezahat çıkmış :)
Müzeyyen'i filminden dolayı da merak ettiğim için hala almayı düşünüyorum Naz. Nezahat bekleyecek!
Paylaşım için teşekkürler :)
Çok da şey değil aslında. Bir de ikisini birleştirdikleri bir kitap çıkmış iletişim yayınlarından. Sevmeyeceğimi bile bile alıp okuyasım geliyor. Filmi de izlemek istemiştim ama telif hakkından dolayı kaldırılmış çoğu film sitesinde maalesef izleyemedim. Ben de yorumunuz için teşekkür ederim sevgiler :)
Silİlginç bir esere benziyor oldukça merak ettim.
YanıtlaSilMerak ettirme konusunda gayet başarılı :)
SilAnlatımın çok güzel merak ettim kitabı :)
YanıtlaSilTeşekkürler al oku madem :)
SilMerhabalar ,
YanıtlaSilBlog keşif etkinliğinden geliyorum sizi takibe aldım bana da beklerim :)
http://yagmur-serhats.blogspot.com.tr/
Merhaba :)
Silİçinde azıcık da iyi niyet varsa bazı, kitaplar iyidir içinde emek vardır diye .
YanıtlaSilsen de ki anlatım, dil de hep güzel ve akıcı hep anlat ve yazmaya devam et ben gelirim fırsat buldukça.
Her kitap kıymetlidir benim gözümde de :) Çok teşekkür ederim mutlu ettiniz beni :)
Silne kadar ilginç geldi bana =) sen de pek keyifli yazmışsın =))
YanıtlaSilEpey ilginçti, teşekkür ettim :)
SilMerhaba, blog keşif etkinliğinden geliyorum sizi takibe aldım bende bloguma beklerim.
YanıtlaSilDüğün DJ
www.dugundjhizmetiorganizasyon.com
Merhaba :)
SilÇok merak ettim ilk fırsatta okuyacağım, sizi de sayfama beklerim :)
YanıtlaSilGelmez miyim hiç :)
SilMerhaba :) Blogunuzu yeni keşfettim ve hemen katıldım. Sizide bloguma beklerim www.nurundelidolublogu.tk
YanıtlaSilMerhaba :)
SilMüzeyyen'i duymuştum ama bu kitabı bilmiyordum. Aklımda olsun :))
YanıtlaSilNezahat arka planda kalıyor biraz :)
SilKitabın ismi ne güzel :)
YanıtlaSilİsmine aldandım zaten :)
SilÇok güzel yazmışsın ellerine sağlık :)
YanıtlaSilTeşekkürler :)
SilÇok tatlı bir yorum olmuş Naz :D gülümsedim. Lanlı lunlu konuşma kısmına bayıldım :D Güldürdün beni :)
YanıtlaSilZevkler işte, dedirtiyor insana. Müzeyyen kitabını da alıp okuyasım gelmemişti, senin bu yazından sonra Nezahat'in de şansı yok ;P
Sevgiler :)
Hahaha gülümsettiysem ne mutlu bana :) Belki bir gün ikisinin de şansı olur belli olmaz sevgiler benden de :)
Sil:)
YanıtlaSil