Bardaktan boşanırcasına yağıyordu yağmur. Yine onun yapamadığını yapıyordu, içini döküyordu bugün. Ona da içini dökme çağrısında bulunuyordu en dostane haliyle. Bu çağrıyı asla duyamayacak olanlar şemsiyelerini çoktan açmışlardı. Şemsiyesizlerse sağa sola kaçışıp bir yerlere sığınmakla meşgullerdi. O ise yağmurun hızına inat ağır ağır yürüyordu. Gidecek yeri de koşturacak hali de yoktu zaten.
Hem her şeye geç kalmış birinin yağmur yüzünden acele etmesi biraz garip kaçardı. Gerçi şuanki hali de pek normal karşılanmıyordu etraftakilerce. Deli diyorlardı kesin ona. Ama kendine onların gözünden bakmayacaktı bu sefer. Biraz da kendi bildiğini yapmalıydı. Mutlu olmak için bazen deli de olmak lazımdı. Şu anda ıslanmak istiyorsa ıslanmalıydı. Yüzüne çarpan yağmur damlalarını hissetmeliydi tek tek. Caddenin ortasında durdu. Kafasını gökyüzüne kaldırdı. En son ne zaman bakmıştı böyle gökyüzüne? Hatırlayamadı. Belki de ilk karşılaşmalarıydı. Öyleyse bu karşılaşmanın hakkını vermeliydi. Gözlerini kapadı. Kollarını iki yana açtı. O baş belası zırhını da attı bir kenara. Yıllardır boşuna taşıyıp yormuştu zaten kendini. Her seferinde mağlup olmuş, bir kere bile zaferin tadına bakamamıştı. İnsanlarla arasına ördüğü duvarlar yetmezmiş gibi bir de zırh kuşanmıştı korkak. Ona çiçekle gelene bile kurşunla gitmişti. Ve şimdi kendi dünyasına sığamaz hale gelmişti. Neyse ki zırhsızdı artık. Damlalar içine yağabilirdi. Kendisinin bile farkında olmadığı derinliklere ulaşırdı belki bazıları. Yüreğinin en derinlerine mesela. Bu yüzden onlara karşı misafirperver ve cömert olmalıydı. Damlalardan af dileyerek kafasını eğip ayakkabılarına baktı. Bir çırpıda kurtuldu onlardan. Artık ayakları da özgürdü. Dilediğince ıslanabilirlerdi. Elini gömleğinin düğmesine götürdü. Ondan da kurtulmalıydı. Hemen çıkarıp attı yere. Sıra pantolonuna gelmişti. Kemerini açarken bir sallantı hissetti. Deprem oluyordu sanki. Gözleri karardı. Elinde kemeriyle beraber yere yığıldı. Evet, deprem olmuştu. Dünyası başına yıkılmıştı. O nefret ettiği dünyası sonunda yıkılmıştı. Artık hiç olmadığı kadar huzurluydu. Hatta o kapkaranlık yıkıntıda bir ışık bile görüyordu kendince. Belki de yağmur durmuştu ve güneş açmıştı onun yeni dünyasında. Birazdan gökkuşağını da görebilirdi. Çok heyecanlanmıştı. Becerebildiği kadar gülümsemeye çalıştı merhaba dedikten sonra. Merhaba yeni dünyam merhaba.
:) Yağmur sonrası gökkuşağının büyülü dünyasında yenilenerek al baştan başlamak...
YanıtlaSilAynen öyle :)
SilNasıl bir başlık atmışsın loştum geldim. Bana da beklerim
YanıtlaSilTeşekkür ederim seve seve gelirim :)
SilBazen deliliği göze almak lazım yağmurun, yağmurların altında şiddetle ıslanmak lazım bazen gökkuşağını görebilmek için...
YanıtlaSilPs: Ben bu yazıyı okurken yağmur yağmakta buralara... :)
Ben yazdığımda da yağıyordu zaten o şekilde çıktı yazı :)
SilYağmur yağarken rahatlarim ben. Bir çay demleyip perdeyi açıp izlemek güzel olur. Ama hafif yagiyorsa altında gezeceksin
YanıtlaSilBöyle bahar aylarında yağınca enfes oluyor. Çay, kahve yanına da kitap :)
SilYağmuru ben de çok severim. Bana temizliği arınmışlığı çağrıştırır.
YanıtlaSilBen bazen sevmiyorum yağmuru. Sonra uzun süre görmeyince de özlüyorum :)
SilGülme Naz! Dedim ki hikayenin sonunda pantolon kemerinin demir tokasına yıldırım düştü. Sonra öbür dünya ile tanıştı... Bugün şiddetli rüzgar, soğuk ve yağmurla arkadaşlık ettiğimden başkaca bir yorum istesem de yapamazdım, mazur gör.:)
YanıtlaSilBir arkadaşın bloğunda rastladığım bir yorum beni dusundurmustu: Hikaye yazarken merak duygusunu sonuna kadar ayakta tutmalısınız. Hikayende bu özelliği gördüğümü ve beğendiğimi söylemek isterim. Sevgiler.:)
Hahahaha ben daha gülme kelimesini görür görmez gülmeye başladım. Açıkçası hikayeyi soyut bir şekilde sonuçlandırdım istediğiniz anlamı çıkartabilin diye. Kesinlikle merak önemli ama pek dikkat etmedim buna desem yeridir. Beğendiğinize çok sevindim sizin beğeniniz benim için çok önemli. Benden de sevgiler :)
SilYağmur yağıyormuş gibi hissettim :)) Benim en sevdiğim yağmur, ben evimde kuru ve sıcakken olan :D
YanıtlaSilHissettiysen ne güzel en azından okurken de olsa ıslanmış oldun :)
SilYağmur doğanın mucizelerinden biri. Keyif veriyor, pislikleri temizliyor...Sonrasındaki güneş ise muhteşem..
YanıtlaSilVee toprağın kokusu :)
SilÇok güzel bir yazı olmuş bugün yağmurluydu. İyi geldi bana :)
YanıtlaSilTeşekkür ederim iyi geldiyse ne güzel :)
SilBlog ismi de , yazı başlığı da girdap gibi çekti içine beni. İyi de yapmış. Harika bir yazı okumuş oldum.
YanıtlaSilÇok teşekkür ederim sevindirdin beni :)
Silbu güzel yazıyı okumak bana iyi geldi :)
YanıtlaSilIyi gelmesine sevindim teşekkürler :)
Silne güzel yaaa ıslanasım geldi şimdi yağsın da görelim gidip ıslancam hayata yeniden başlıcam :)
YanıtlaSilSonra hasta olursan benden bilme de :)
Silnerede yağmur ben orada buraya da yağsa, bloğunu takipdeyim :)
YanıtlaSilNe güzel ben de takipteyim :)
Silah yaa yağmur olsun , hep yağmur olsun :D
YanıtlaSilHep olmasın yaa bıkarız sonra :)
Silbu yazının başlığı ne güzel bir roman veya film ismi olur yaaa tekrarlıyom hep içimden kendi kendisimeee, sıradaki yağmur sana gelsin, diyeee :)
YanıtlaSilBir sonraki kitabının ismi bu olsun o zaman :)
SilMerhabalar.
YanıtlaSilKaleminize ve yüreğinize sağlık ve mutluluklar dilerken, selam ve saygılarımı sunarım. Bir sonraki yağmur, ya da sıradaki yağmura talip olmak gerçekten çok güzel bir duygu. İnsanın iç dünyasında oluşan duygu ve düşünceleri kaleme alarak paylaşmak biraz cesaret ister. Sizi kutlarım. Çok güzeldi. Bir sonraki yağmur, önce çok arzu edenlere gelsin.
Selam ve dualarımla.
Çok teşekkür ederim güzel yorumunuz için. Beğenmiş olmanıza sevindim. Dediğiniz gibi olsun en çok arzu edene gelsin. Sevgiler :)
Sil