Dün için kızlarla ula gölete gitme planı yapmıştık. Hava güzel olunca insanın kendini dışarıya atası geliyor haliyle. Biz de attık kendimizi doğaya. Ben zaten daha önce gitmiştim ula gölete. Çok da sevmiştim. Kızlar ilk defa gittiler, bayıldılar resmen. Bol bol fotoğraf çekildik. Tabii ben hiçbir sosyal mecraya atamadım fotoğrafları. Facebookumu da instagramımı da dondurdum çünkü. Tamamen zaman kaybı gördüğümden dolayı. Ama tam da zamanında kapatmışım. Biraz pişman olmadım değil. Kararlıyım yine de onlarsız yaşamaya. Hem çok uzun zamandır kullanıyorum artık sıkılmaya başlamıştım. Daha androide gelmemişti instagram o zamanlar düşünün yani. Hevesimi aldım fazlasıyla. Hatta selfieyi ben bulmuş bile olabilirim. Ayy nerden nereye geldim yine çenem düştü. Neyse işte gittik gezdik göleti. Bir fotoğraf da atayım hemen sizlere.
Ula Gölet |
Geçen sene çekmiştim bunu. Retricadan bir de hahah. Dün de çektim ama bu fotoğraf daha hoş geldi gözüme ondan bunu paylaşmak istedim. İşte böyle huzur dolu bir yer ula gölet. Bundan sonra daha sık gideriz herhalde. Keşke yürüme mesafesinde olsa da her gün gidip biraz huzur bulabilsek. Neyse buna da şükür yahu.
Ula gölet gezimiz gayet sakin geçti. Otobüsten indiğimiz yer de thera antik kenti diye bir tabela görmüştük. Göletten sonra buraya da bir bakalım dedik. Tam bir macera oldu bizim için. Yarım saate yakın yürüdük ormanın içine doğru. Baktık başka tabela falan yok. Bahçeli bir evde çiçek dikmekle uğraşan bir amca ile abla vardı. Onlara sordu arkadaşım. Dümdüz devam edin sonra ayrıma gelince önce sağa sonra sola dönün demiş. Tabii biz unuttuk önce sola sonra sağa dönüp tam tersini yaptık. Yaa şimdi yol ayrımına gelince baktım sol taraftaki kayanın üzerinde kırmızı bir işaret var. Daha önce de internetten bakmıştım bu antik kenti tanıtan bir yazıya. Orda da öyle bir fotoğraf görmüştüm. O yüzden dedim burda işaret var burdan gidelim diye. Ahh bir de yokuş var. Diğer yol düzdü. Neyse beni dinlediler tırmandık bir güzel. Tırmandıkça tırmandık. Kızlar bir ara korkmaya başladı başımıza bir şey gelecek diye. Uçan kuşun sesinden bile korktular nerdeyse. O kadar yürüdük bari bir şeyler görelim diye diye ileriye gitmeye razı ettim onları. Bir buçuk saat kadar yürüdükten ve hiçbir şey göremedikten sonra pes ettik. Sonuçta bu yolun bir de dönüşü var. Gerçi yokuş aşağı yürümek zevkli. Bir buçuk saat kadar da dönüş yolunu yürüdük işte. Artık ayaklarımız birbirine dolanmaya başladı. O bahçeli evin orda durduk yine. Amcaya biz bulamadık galiba yanlış yoldan gittik dedik. Amcanın yanındaki abla hadi biz sizi götürelim oraya arabayla hem ben de ne zamandır görmüyordum dedi. Birer elma da verdi bize sağolsun. Elmaları kemirip arabaya doluştuk. Biz beş kişi olduğumuzdan ben ablayla öne oturmak zorunda kaldım. Kızlar da arkayı dörtledi. Amca bizi antik kentin girişine kadar bıraktı. Hadi siz dolanın şuraları gelin sonra bahçede oturup çay içelim dedi. Hem şaşırdık hem de mutlu olduk. Dolanalım da bir an önce gidip çayımızı içelim dedik. İki kaya mezarı gördük girişte. Ali amca büyük iskenderin bu antik kenti çok zor fethettiğini söyledi. Halk çok direnmiş kenti vermek istememiş ama sonunda harakiri yapmışlar. Bir de bu antik kent 2011 yılında keşfedilmiş. M.Ö. 4. yüzyıla ait bir kenti daha yeni keşfetmiş olmak da çok garip. Aferin bize.
Kaya Mezarları |
Mezarları gördükten sonra hangi yana gideceğimizi bilemedik yine. Her yer dağ taş yani yön olayı yok. Ali amca çam ağaçlarının ordan dolaşıp yukarı çıkın dedi de biz o tarafta bir şey göremedik artık ne bekliyorsak bu antik kentten. Bir çoban gördük aşağı tarafta bari ona soralım dedik. Arkadaş çoban bey diye seslendi adama hahahah aklıma geldikçe gülesim geliyor. Bakar mısınız falan diye bağırıp sesimizi duyurduk çoban beye. Antik kenti gezeceğiz de ne tarafa gitmemiz gerekiyor dedik. Antik kent burası yaa dedi. Teşekkür edip çam ağaçlarından yukarı doğru çıktık. Çok güzel bir manzara ile karşılaştık. Hemen fotoğraf çekildik tabii. Çok geniş bir alan olduğu ve bizim de artık halimiz kalmadığı için doğru Ali amcanın evine doğru yürüdük manzaradan sonra. Abla çay demlemekle kalmamış masayı donatmış resmen. Allah razı olsun diyip gömüldük ve bir güzel doyurduk karnımızı. Muhabbetimizi ettik az da olsa yorgunluğumuzu attık. Sonra Ali amca okey oynayalım mı dedi. Hava soğuduğu için içeri geçtik. Ali amca ile abla eş oldu bizden de iki arkadaş eş oldu. Biz de koltuğa yayılıp televizyon izledik. Okeyi 4-1 bizimkiler yenince artık kalkalım dedik. Ali amca hadi bırakayım sizleri dedi sağolsun. İnerken de numarasını verdi. Ali amcanızı unutmayın kapım size her zaman açık dedi. Hepimiz çok sevdik Ali amcayı. Çok zaman geçirmeden mutlaka ziyaretine gideceğimizi söyleyip evlere dağıldık. Ve bu yorucu ama güzel günü böylece sonlandırdık.
Ali Amca'yı ben de çok sevdim :)
YanıtlaSilSevilmeyecek gibi değil dimi :)
SilInsanlar tarihte ne gariplikleri var değil mi? Niye kayaya mezar yapmışlar ki?
YanıtlaSilStatüsü yüksek kişiler için yapılmış, ego işte :)
SilFotoğrafa bayıldım yalnız!
YanıtlaSilÇok huzurlu gözüküyor dimi :)
SilHuzurlu ve yansıma çok hoş.
SilKesinlikle :)
SilNe güzel bir gün olmuş biraz macera dolu olmuş ama sonunda değmiş :) Resim harika ne kadar huzur verici ....Sizde çok güzel anlatmışsınız emeğine sağlık ... :)
YanıtlaSilHala yorgunluk var üzerimde ama değdi gerçekten. Çok teşekkür ederim :)
SilZorlu bir yolculuk da olsa sonuç harika.. Manzaraya bayıldım..
YanıtlaSilBayılmamak ne mümkün :)
SilÇobaaan beeey :D Ali Amca gibi iyi biriyle karşılaşmanız ne güzel olmuş :)) Aynı günden ben de istiyorum :D
YanıtlaSilHahaha gel seni de götüreyim Ali amcanın yanına :)
SilÇoban Bey :)))))))))))))) Bu iyi geldi ya :) Doğa harikası memleketimin en sevdiğim yanı Ali Amcalar :) Çok şanslıyız aslında kıymetini bilirsek...
YanıtlaSilKesinlikle ama artık iyi niyete karşı da bir önyargımız var bence :)
Sil;) bazan pes etmesini bilmek gerek demek :) olsun temiz havada yürüyüş olmuştur size de :) Kaya mezarları da oldukça netmiş yalnız. O Ali amcadan biz de birnarkadasla gittiğimizde Bosna'da karşılaşmıştık misafirperverlik hala ölmedi Allahtan
YanıtlaSilEvet ama yeterince savaştıktan sonra :) Aynen iyi ki varlar valla onlar :)
Silay ne güzel bi günmüş. :) ilk başta amerikan korku filmleri gibiydi. orda bi pisikopat katil hepinizi öldürcekti filan ama türk filmi gibi bitti gün, münir özkul ali amcaaa abla da adile naşit :)
YanıtlaSilHahaha aynen valla korktu bizimkiler baya. Güzel benzetme oldu hani :)
SilBir solukta okudum, havalar oralarda da güzelmiş galiba. Kışın ortasında böylesine uzun bir gezi yapmak çok soğuk olsaydı zor olurdu. Ula ile ilgili thera antik kentini ve göleti tanımış oldum. Ali Amca ve eşini sevdim...
YanıtlaSilEvet çok güzeldi. Haftasonları havayı güzel buldukça böyle kaçamaklar yaparım artık. Eşi değil ona bahçede yardımcı olan bir abla :)
Sil