Çok karakteristik bi yüzün var dedi bana. O da ne demek şimdi dedim. İyi bir şey midir lan acaba diye de düşünüyorum bi yandan. Tabi ona lan demiyorum. Kibar olmaya çalışıyorum elimden geldiğince. Hatta oturdum masaya anlaşma yaptım kullandığım tüm o argo sözcüklerle. Pahalıya patladı bana. Ama belgin için değer be dedim. Yeter ki istesin her sözleşmenin altına atarım imzamı. Öyle bir kadın işte belgin. Sarhoş eder adamı.
Sorduğum soruya verdiği ilk yanıt gülümsemek oldu belginin. Pek güleryüzlü bir kadındır o. İnsanı yüreğinden yakalar gülüşleri. Zamandır mekandır falan önemi kalmaz o an hiçbir şeyin. Hoop bilader ben kimim ya kıvamına gelirsin. Abartmıyorum iki gözüm önüme aksın ki. Siz bi tanısanız belgini anlarsınız ne demek istediğimi. Sahi ya oturalım mı bir akşam rakı masasına. Şarkıya türküye de gerek yok. Belgin güler biz içeriz. Ne dersiniz?
Tamam şimdi boşver rakıyı da batan güneşe bakalım beraber. Belgin o tatlı gülüşünü sergilemeyi bitiriyor. Doğuşu ayrı batışı ayrı güzel. Dur dur bir şey söyleyecek bana. Ne konuşuyorduk ki biz. Heh benim yüzümün karizmasıydı konu. Şeey karakteristliği işte. Belgin diyor ki alışılagelmişin dışında yüz hatlarına sahipsin bu da yüzünü dikkat çekici kılıyor. Allah allah buralar bayram havası. Karşımızda oturan amcayla teyzenin elini mi öpsem. Yok yok amuda kalkayım da beynime kan gitsin biraz.
Acaba bir soru daha sorarsam belgin benim jetonun köşeli olduğunu düşünmeye başlar mı. Aklıma da takıldı şimdi. Bu aptal yüz iyi anlamda mı dikkat çekici yoksa kötü anlamda mı. Zira hep iyi şeyler dikkat çekmiyor ki. Kötü ve çirkin şeylere de bakakalıyoruz. Tamam da belgin hakaret edecek değil ya. Aksine benim gibi bi adama bile iltifat edecek kadar nazik bi kadındır o.
Bu iltifata bir itiraf yakışırdı o zaman şimdi. Ona şunu diyebilirdim. Belgin seni seviyorum ama çok dikkat etmelisin. Tüm harfleri kocaman olan bi cümle bu. O kadar kocamanlar ki tek tek çıkıyorlar içimden. Çok ağırlar belgin. Hepsi de kalın kalın yazıldı. Büyüklükleri yetmedi sana olan derinliğimi vurgulamaya. Görüyorsun ya harflerin üstüne biraz da papatya serpiştirdim. Papatyaları seversin bilirim. Beni de sev belgin. Papatya gibi adamım ben.
Merhaba! :)
YanıtlaSilDevrik cümlelerden bahsedeceğim bir yorum yazacaktım; ama son cümleyi okuyunca diğer söyleyeceklerimi boş verdim. O ne güzel bir cümle :)
Güzel günler dilerim!
merhaba devrik cümleler olmazsa olmazım :) beğendiğine sevindim :)
SilNaz'cığım tebrik ediyorum güzel hikayeler yazıyorsun. Devam...:)
YanıtlaSilSevgiler:)
çok teşekkürler sevgiler :)
SilKalemine sağlık:)))
YanıtlaSilteşekkürler :)
SilÇok güzel bir hikaye kalemine sağlık, bloğunun yeni tasarımı da ayrıca güzel olmuş tebrik ederim :)
YanıtlaSildeğişiklik olsun diye yapıverdim teşekkürler :)
SilHikayen beni eskilere götürdü. Gençliğimde bana güzel sözler sarfedenlere kızmak gibi bir huyum vardı. Teşekkür etmekle kalmayıp kendimi karşı tarafa iltifat etmeye çalışırken bulur sonrada bir çuval inciri berbat ederdim :)
YanıtlaSilaynı şey ara sıra bana da olmuyor değil :) sizi eskilere götürebildiysem ne mutlu bana :)
Silne güzel bir hikaye :D
YanıtlaSilteşekkürler :)
SilHer yoruma bastığımda abuk subuk ali eksprese yönleniyorum niyeyse, bak bu dördüncü denemem.
YanıtlaSilNeyse, nerdesin merak ettim diyecektim :)
ayy eklentilerden birinde sorun olmuş o yüzden açılıp duruyor kaldırdım şimdi sıkıntı yok :) yaz tatilinde buralardayım tekrar :)
SilYazınızı severek okudum, kaleminize sağlık. :)
YanıtlaSilÇok teşekkürler :)
SilAh Belgin, sev şunu, sev ki; kendini papatya zanneden bir adam olmaktan vazgeçsin.
YanıtlaSilBelgininse hiçbir şeyden haberi yoktu :)
SilGecenin bir vakti Gözlerimde canlandırdığın bu güzel karakter için çok teşekkür ederim:))
YanıtlaSilYüreğine sağlık. Saygı ve sevgilerimle. Vesselam...
Ben de bu güzel yorum için teşekkür ederim :)
Sil