YUKARI ÇIK

Kaç Kişi Online

14 Ocak 2020 Salı

Nostalji Sokak


Annesinin ayakkabılarını giymiş
Bir evden başka bir eve koşturan
Küçük sevimli bir kız çoçuğu
Komşuya seslenmesi söylenmiş
Görevini yeri getiriyor işte
Ardından tak tuk sürten ayakkabı sesiyle
O ses kuş cıvıltısı gibi geliyor birden bana
Ve bu pek rastlayamadığımız görüntü  
Kış güneşinden daha çok ısıtıyor içimi
Sanki olmam gereken çağda yaşıyorum
Yürürken hangi sokağa saptıysam
Sonunda doğru yere ulaştım

Ah şimdi de o kadın belirdi sokakta
Zerrin Özer'e benzettiğim
Annemin eski bir arkadaşı
Adını hiç öğrenmedim
Hangi evde yaşadığını da bilmem
Oysa ki hemen arka mahallemizde
Yine de o Zerrin Özer havasıyla
Tam bir retroya bürüyor sokağı
Kendimi güvende hissettiriyor
Alışveriş torbaları var elinde
Zerrin Özer yavaşça eve gidiyor

17 Aralık 2019 Salı

Neredesin Neşe


Neşem benden izinsiz gezmeye gitmiş
Yolda da hayatın gerçeklerini görmüş
Bir iki hoşbeş etmişler kaldırım kenarında
İnanmam lafı sıkışmış bizimkinin dudağının kenarına
Hayatın gerçekleri de demiş inanırsın zamanla
Zaten çok dayanamazsın sen bu kafanla
Avlarım ben seni birazdan bir kapanla
Sonra neşem sokulmuş gerçeklerin yamacına
Gerçekler alet etmiş bunu amacına
Neşenin en renkli kısımlarını boyamış griye
Artık ondan eser kalmamış geriye
Ah demiş şimdi gerçek oldun sen de
Git göster kendini her yerde
Neşem de geldi bana mahcup bir şekilde
Bak dedi ne yaptım ben kendime
Dedim sen bu soruyu sordun mu hiç kendine
Gitti koşa koşa aynaya baktı şöyle
Eyvah dedi ben ne yapmışım böyle
Bir daha çıkmayacağım senin sözünden
Uzaklaşmayacağım kendi özümden
Dedim sen hep renkli kal
Şiir bitti hadi hoşçakal

*Yazarken neşelendim.
*Önemil Uyarı: Neşenizi yanınızdan ayırmayın!

28 Ağustos 2018 Salı

Unutulan Mahalle Kokusu


Eskiden bir mahalle vardı
Komşuda pişer bize de düşerdi
Tabaklar hiç boş verilmezdi
Şimdi komşu neydi, kimdi
Bu mahalle çok değişti
Sözde şartlar iyileşti
Ama kentsel değil ki bu dönüşüm
Alabildiğine bireysel bir ölüşüm
Artık ahmetlerin büyük kızı da değildik
Şimdi neydik, kimdik
Bu mahalleyle biz de değiştik

19 Ağustos 2018 Pazar

Şapkadan Sihirbaz Çıkaran Tavşan


Şapkadan çıkamayan tavşan
Çantadan çıkmak istemiş
Sihirbaz bulamamış çantayı
Tavşan beklemekten sıkılmış
Hay aksi fermuar da sıkışmış
Tavşan kemirmiş dikişlerini çantanın
Sonra tutmuş yolunu şapkanın
Sihirbazsa başka numaraya geçmiş
Tavşan değil ateşler çıkarmış
Seyirci unutmuş hemen tavşanı
Tavşan yine de beklemiş sırayı
Seyirci çok alkışlamış sihirbazı
Sonra sihirbaz kovmuş tavşanı
Ne şapkaya ne de çantaya demiş
Tavşan çok üzülmüş ağlamış
Akşam olmuş eve gitmiş havuçsuz
Eşi bakmış ki bu tavşan suçsuz
Sihirbaza hemen dava açılmış
Sihirleri elinden alınmış
Tavşana demişler ne istersin
Sadece o sihirleri isterim demiş
Sihirleri alınca da gösteriye gitmiş
Şapkasını çıkarmış abra kadabra
Ah işte bizim sihirbaz da burada

17 Ocak 2018 Çarşamba

2017de Neler Okudum?


2018 geldi. Ben de geldim şimdi. Kesin bir dönüş değil bu ama ara ara sizleri yoklamayı düşünmüyor da değilim. Paylaştıklarınızı, değerli yorumlarınızı ve ilk göz ağrım olan bu blogumu özlüyorum çünkü. İlk göz ağrısı diyorum evet. Yeni bir blog açtım da ben. Bir sene kadar önce. Orada daha aktifim. Yalan yok. Ama o blog sadece bana özel. Tam bir günlük yani. Öyle olmasını istedim. Rahatlamak için. Sadece dökmek için içimi. Ötesinden berisinden başka bir ses duymak istemedim. Kendi kendime takılıyorum ve memnunum. Ama burayı unutmamın sebebi o değil. Günlük hayatın telaşından içerik üretmeye vakit bulamamak diyelim o sebebe biz. Çünkü her ne kadar içimden geldiği gibi yazsam da biraz titizleniyorum. Yazdıklarımı okumak için vakit ayıran sizlere layık olabilme kaygısı işte. Az veya çok okuyucusu olan herkesin böyle bir kaygısı olduğunu düşünüyorum. Yanlış mıyım?