YUKARI ÇIK

Kaç Kişi Online

25 Nisan 2016 Pazartesi

Hikaye: Çocuklar Gibi Neşeli


Güneşli, güzel bir gündü. Arkadaşlarıyla buluşmadan önce bir banka oturup parkta oynayan çocukları izlemeye koyuldu. Bunu sık sık yapardı. Çünkü çocukların neşesi içini mutlulukla doldururdu ve karamsızlıklarla, mutsuzluklarla, iş çevirmelerle dönen bir dünyada bu neşe ihtiyacı olan en önemli şeydi. Böyle zamanlarda ruhuyla bambaşka yerlere seyahat ederdi. Yine bir seyahate çıkmaya hazırlanıyordu ki hoş bir kadının yanına oturmasıyla seyahat planı kendiliğinden iptal oldu, bavulu rafa kaldırıldı. Çekim yasası şu an tamamen ona çalışıyordu. Belki de sadece yanlış bir alarmdı. Bulunduğu ruh halinden dolayı kalkanlarını indirmişti. Ordan bazı yabancı cisimler sızmış olabilirdi.
Hayır şu an tamamen saçmalıyordu. Bir merhaba dese miydi? Devamını getirebileceğinden emin değildi. İlk izlenimden kaybetmek istemezdi. En iyisi susmak ve öylece oturmaktı. Yan yana oturmak. Acaba çocukları izlerken ergenliğine falan mı inmişti? Yok yok kendine haksızlık ediyordu. Çocuklar üzerinden bir konu açmalıydı hemen. Belli ki o da çocukları seviyordu. Ya da parkta oynayan çocuğunu izlemek için oturmuştu yanına. İhtimaller ihtimaller. Kafasını boşaltmak için geldiği yer ona eziyet çektiriyordu şimdi. Olamaz! O bunları düşünürken kadın kalkmış gidiyordu. Neyse ki tek başına. Ve kafası kimbilir nerelerde ki yere düşen kartını farketmemişti bile. Kartı eline almadan hanımefendi diye seslendi kadının arkasından. Dönüp bakmadı. Daha yüksek bir sesle yineledi seslenişini. Yine dönüp bakmadı kadın. Halbuki duyması gerekiyordu. Duymazlıktan geldi kesin diye düşündü. Belki de onu sapık sanmıştır. Kadın daha fazla uzaklaşmadan kartı alıp koştu arkasından. Bu sefer hiç seslenmeden omzuna dokundu. İrkilerek döndü kadın. Güneş gözlüğünü kafasının üstüne taktı. O şaşkın gözleriyle güzel güzel baktı. Adam kartı gösterdi. Arkanızdan seslendim ama duymadınız, oturduğunuz bankta düşürmüşsünüz dedi. Kadın o tatlı bakışlarıyla bakmaya devam etti. Bu bakışlar her ne kadar adamın hoşuna gitse de bir cevap bekliyordu. Sonunda beklediği cevabı aldı. İşaret diliyle edilen bir teşekkür. Adam birazcık afalladı. Neyse ki karşılık verecek kadar da biliyordu işaret dilini. Rica ettiğini, iyi günler dilediğini söyledi. Hoş bir gülüş yayıldı kadının dudaklarına. Bir şey söylemeden yavaşça arkasını dönüp gitti. Birkaç adım sonra tekrar döndü. Aynı yerde duran adama el salladı. O hoş gülümsemesi hala dudaklarındaydı. Adam aynı yerde durmaya devam etti. Belki kadın tekrar el sallar diye. Gözden kaybolana kadar bekledi. İstediği gibi olmadı ama mutluydu yine de. Bir an önce arkadaşlarıyla buluşup olanları anlatmak istiyordu. Havayı koklaya koklaya gitti adeta. Belki kadının kokusu gelir burnuna diye. Maalesef sadece çam kokusu geldi. Zaten bir günde o kadar şans da fazla olurdu. Başka günlere de biraz şans bırakması lazımdı. Tutumluluğu konu aşka gelince ne olacaktı acaba? Merakını en kısa zamanda gidermeyi dileyerek koşar adım arkadaşlarının yanına gitti içinde büyük bir çocuk neşesiyle. 

20 yorum:

  1. Yanıtlar
    1. Adamın bu neşesi devam ederse gelir :)

      Sil
  2. Merhaba,

    Bence daha iyisi çıkar; denemek lazım. Bence daha iyisi çıkacak.

    Renkli günler!

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Merhaba teşekkürler. Tabii çıkar ama zor iş hikaye yazmak :)

      Sil
  3. Ben sevdim sizin deyiminizle "karalamanızı" İçtenlikle yazılmış küçük bir öykü.
    "Etiketler" biraz daha açıklamalı olabilir miydi diye düşündüm.
    Sevgiyle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok sevindim teşekkür ederim. Etiketlerle pek aram yok aslında. Sevgiler :)

      Sil
  4. Burada bitmesin, devamı gelsin. Biraz daha açıklayıcı olabilirdi ama ilk deneyiminse iyi gerçekten. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu olumlu yorumlardan sonra gelir elbet devamı. Çok açıklayıcı yazmak istemiyorum. Okuyan için yorum aralığını geniş bırakmayı seviyorum. İlk değil ama pek hikaye yazdığım da söylenemez, teşekkür ederim :)

      Sil
  5. daha iyi yazmak için kesinlikle aklına ne geliyorsa çekinmeden bolca yazmak gerekiyor.. tebrik ederim :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet benim çekince konusunda sıkıntım yok ama uzun yazmayı sevmiyorum, teşekkür ediyorum :)

      Sil
  6. çok hoş olmuş devamı olur umarım :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Madem beğendin devamını getirmeye çalışırım tabii :)

      Sil
  7. Devamı gelecek gibi görünüyor. Geldi bahar ayları gevşer gönül yayları

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet öyle bir izlenim bıraktım farkındayım. Hahaha en güzel yorum bu oldu :)

      Sil
  8. Bende bloğunuzu ziyaret edip takibime aldım sevgiler...

    YanıtlaSil
  9. Bazen bir ikilem yakalar beni, konuşsam mı konuşmasam mı türünden. Ama bu banklardaki muhabbet etme-etmeme kararsızlığı herkese olan bir şey değil mi? Hem sadece banklar için geçerli değil...
    Hikayeyi burasından yakaladım.:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bana otobüste oluyor sık sık. Güzel yerden yakaladınız bence :)

      Sil